Müzikal
Béla Bartók’un Türkiye ve Macaristan’daki Araştırmalarına Adanmış Bir Gösteri
Béla Bartók, 1936 sonbaharında Türkiye'ye geldi ve önce İstanbul'da, sonra da Ankara'da kısa bir süre geçirdi, sonrasında Adnan Saygun ile Anadolu’yu dolaştı. Türkiye'deki araştırmaları, Macar ve Türk halk müziği arasındaki ilişkiyi anlayarak, iki halkın ortak tarihinin doğasına dair daha doğru bir görüşün mümkün olduğunu göstermek istedi.
Bartók’un mirasına adanmış bu gösteri, birçok sanat dalını bir araya getirirken, farklı etnik kökenlerin halk müziğini ve etkileşimlerini de buluşturuyor. Gösteride, çeşitli dans gelenekleri ve maddi kültürler arasındaki bağlantıları yansıtırken aynı zamanda dans, müzik, bale gibi birçok disiplini bir araya getiriyor.
Kornél Fekete-Kovács: Hunkish Overture
Nikola Parov: Türk Dansları / Turkish Dances – Dance Süite
Cemal Reşit Rey: Halk Dansları Üzerine (Orkestra Versiyonu) / Turkish Scenes (Orchestral Version)
Bartók – Kornél Fekete-Kovács: Bulgar Ritminde Dört Dans / Four Dances İn Bulgarian Rhythm
Ahmed Adnan Saygun: Yaylı Çalgılar Dörtlüsü No:3 – III. Agitato / String Quartet No. 3 – III. Agitato
Bartók: Kontrastlar / Contrasts
Fekete-Kovács Kornél: Turkarian Conclusion
Müzik / Music: Kornél Fekete-Kovács, Nikola Parov
Müzik Editörü / Music Editor: László Gőz
Animasyon / Animation: Laluz Visual Studio
Koreografi / Choreographers: György Ágfalvi, Gábor Mihályi, László Velekei
Yönetmen / Director: Csaba Káel
Kahve sektöründe ‘ EN DEĞERLİ TÜRK MARKASI ’ olma hedefinde hızla ilerleyen Arabica Coffee House, etkinlikleri değerlendirmek, günün yorgunluğunu atmak ve buluşmalarınıza ev sahipliği yapmak için; eşsiz kahve çeşitleri, soğuk içecekleri, lezzetli yiyecekleri ve eviniz kadar rahat ortamıyla siz misafirlerini İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde bekliyor.
İstanbul’da yaşamış, İstanbul’dan tat almış, İstanbul’a tat vermiş herkes için…
D&R, filmden elektronik ürünlere kadar geniş bir yelpazede eğlence ve kültür ürünleriyle ziyaretçilerini buluşturuyor.
Divan Brasserie Fuaye, Atatürk Kültür Merkezi'ni ve sıra dışı mimarisini, mekanın prestijine eşit, barındırdığı kültürel zenginlik kadar geniş ve çeşitli bir yemek sunumuyla kutlamaya hizmet ediyor.
