Biz İstanbul
İstanbul’da yaşamış, İstanbul’dan tat almış, İstanbul’a tat vermiş herkes için…
Konser
Vefatının 125. Yılında Zekâi Dede’nin
Sûz-i Dil Mevlevî Âyin-i Şerîfi
Sanat Yönetmeni: Mehmet İhsan Özer
Anmak, hatırlamak anlamlarına gelen zikir, tasavvuf anlayışının ekolleri olan tarikatların temel unsurudur ve Allah’ın isimlerini belli miktarlarda sesli veya sessiz tekrar edilmesidir. Ferdi olarak yapılan zikirler olduğu gibi, bir toplulukla beraber yapılan toplu zikir türleri de vardır. Tarikatlara göre farklılıklar taşıyan, her birinin ayrı kuralları olan bu zikir törenlerinde bazı bedensel hareketler uygulanır. Bazıları diz üstü oturup iki yana hafifçe eğilerek (kuûdi), bazısı diz üstünde yarı ayağa kalkarmış gibi yükselip tekrar oturarak, bazısı ayakta, kol kola yada omuz omuza iki yana sallanarak (kıyâmî), yada kol kola, el ele dairesel dönüşler yaparak (devrânî), bazısı da kendi etrafında dönerek yani çark ederek (semâ) yapılır. İşte Mevleviliğin zikirlerinden biri olan semâ, dili Allah ismi, gönlü Hakk’la dolmuş bir dervişin, aşkla kendi etrafında dönme hareketidir. Bir klasikleşmiş söz olarak kâinattaki her bir zerre dönmektedir. Bu açıdan semâ’nın ilk ortaya çıkışını yaradılışa kadar dayandırmak mümkündür. Yani bu temel davranış Hz.Mevlânâ’dan çok öncelerine dayanır. Onun bulduğu değil, uyguladığı bir hâldir. Kendi mânâ hazinesinin coştuğu anlarda bedeniyle de iştirak ettiği bir vecd hâlidir. Bir can sarhoşluğudur. İslam dininde ilk Hz. Ebubekir’in semâ ettiği rivayet edilir. Ancak bu ferdî olarak yapılan bir zikir hâlidir. Mevlevilikteki semâ mukabelesi ise, birçok tasavvufî sembolleri içeren, dinleyen ve seyredenler üzerinde yüce duygular uyandıran, yüksek mânâsı ve eşsiz estetiği ile de asırlardır insanları Hak yola davette çok etkili olan, ferdî değil grup ile yapılan, karakteristik, düzenli ve en küçük ayrıntısına kadar sistemleştirilmiş bir zikir törenidir. Bu Mevlevî Mukabele’mizde de; Hz. Mevlâna’nın 748. Vuslat yılını hem de Klâsik Musikîmize ve Mevlevî musikîmize çok büyük hizmetlerde bulunmuş, eserler kazandırmış bestekârlarımızın en ehemmiyetlilerinden biri olan, vefatının 125. Yılında Zekâi Dede efendinin Sûz-i Dil makamındaki Mevlevî Âyin-i Şerîfiyle yâd etmek istedik. İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu’nun icrasıyla, AKM Tiyatro Salonunda siz sanat severlerle buluşturuyoruz.
Bileti Satışa açıldığında haberdar olmak için