Türk musikisi tarihinin hemen her döneminde sözlü musikinin gölgesinde kalmış olan saz musikisi, muhteviyatı bakımından aslında önemli bir konumda değerlendirilmelidir. 16. yüzyılda Gazi Giray Han, 17 ve 18. yüzyıllarda Ali Ufki ve Kantemiroğlu; besteleri ve saz eserleri derlemeleriyle saz musikisi alanında önemli hizmetler veren müzik adamlarından ilk akla gelenlerdir. 19. yüzyıla kadar devam etmiş olan klasik fasılların başı ve sonu için bestelenen “peşrevler” ve “saz semaileri”, peşrevden de önce bir sazende tarafından irticalen yapılan “taksimler”; saz musikisinin en gözde, klasik ve kadim formlarını oluşturmuşlardır. Bunların yanı sıra; medhal, zeybek, mandıra, oyun havası, sirto, longa gibi formlardan eserler de daha sonradan saz musikisi repertuvarlarında yerlerini almaya başlamıştır.

Fasıl musikisi, tarihin farklı evrelerinde yapı bakımından değişiklik göstermiştir. 19. yüzyılın ikinci yarısında yaygınlaşmaya başlamış olan ve “meydan faslı” adı verilen hali; peşrevin ardından ağır aksak usulünde bir şarkıyla başlayıp sonrasında daha küçük usullere doğru giden, şarkıların birbirine aranağmelerle bağlanmak suretiyle icra edildiği, genellikle bir sirto veya longayla nihayete eren şekildedir.

İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu olarak hazırladığımız konserin ilk bölümünde kronolojik bir kompozisyon gözetilerek hazırlanmış saz eserleri, ikinci bölümde ise kürdilihicazkâr makamında bir meydan faslı; topluluğumuzun sanatçıları Mustafa Tabak (kanun, ses), M. Enes Üstün (lavta, def, ses), Ahmet Yağmur Kucur (tanbur, ses), Ömer Aşcıoğlu (kemençe), Enes Durceylan (rebab, ses), Emre Elifoğlu (çello) ve Mehmet Salih Sırmaçekiç (bendir, darbuka) tarafından icra edilecektir.