Galataport İstanbul ile şehrin tarihi limanı bir yandan dünya standartlarında bir kruvaziyer limanına ve yeni bir destinasyona dönüşürken, bir yandan da yaklaşık 200 yıldır halkın erişimine kapalı olan sahil şeridini erişime açılıyor.
Galataport İstanbul erişilebilir ve düşük katlı yapıları, mahalle konseptinde tasarlanmış, bölgenin tarihi dokusuyla uyum içindeki mimarisi, alternatif ulaşım olanakları gibi birçok özelliği ile ziyaretçilerine, “nefes alan” sağlıklı ve güvenli bir kültür ve sanat, çalışma, alışveriş ve yeme içme deneyimi sunuyor.
Dünya çapındaki benzer projeler için bir ilham kaynağı olan proje, dünyada ilk kez hayata geçirilen ve özel bir kapak sistemi ile yerin altında kurgulanan terminale ev sahipliği yapıyor. Tarihi liman ise İstanbul’un dünyaya denizden açılan kapısı olmaya devam ediyor.
Projenin ayaklarından birini oluşturan 2400 araç kapasiteli yer altı otoparkı da şehrin park sorununun çözümüne katkı sağlıyor.
Galataport İstanbul, 7 milyonu yabancı olmak üzere yılda toplam 25 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak. Proje kapsamında mürettebat dahil yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunun da İstanbul’u ziyaret edeceği öngörülüyor.
Şehrin Yeni Alışveriş ve Gastronomi Mahallesi
Galataport İstanbul’da yer alan markalar, daha önce Türkiye’de yer almış olsun veya olmasın, tüm hedef kitlelere ve farklı zevklere hitap edebilecek, temelinde deneyim olan bir konsept ile hizmet veriyor. Projede 20 metrekareden başlayarak 2 bin metrekareye kadar çıkan farklı büyüklüklerde mağazalar bulunuyor.
Galataport İstanbul, %40’lık yeme içme oranı ile şehrin yeni gastronomi mahallesi konumuna geliyor. Geçmişte pek çok farklı kültürü barındıran bir sahada yer alan Galataport İstanbul, Türk ve Dünya mutfaklarından geniş bir yelpaze sunan birçok yerli ve yabancı markaya ev sahipliği yapıyor.
İstanbul’un Kültür Sanat ve Tasarımla Buluşma Noktası
Sahasında barındırdığı İstanbul Modern ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi ile sanatın Türkiye’deki en iyi örneklerine ev sahipliği yapıyor. Proje kapsamındaki peyzaj düzenlemesi ile hayata geçirilen tarihi Tophane Meydanı İstanbul’un ilk müze meydanı oluyor.
Müze Meydanı’nın merkezinde yer alan ve tarihi 1848’e ulaşan Tarihi Tophane Saat Kulesi, çok özel bir teknikle yükseltilerek, restore edildi. Tophane Saat Kulesi, Galataport İstanbul’da eski ile yeniyi buluşturan, anları ve anıları sahiplenen, zaman ve dönüşümün simgesi hâline geldi. 19. yüzyılda Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılan ve üzerinde kendisine ait bir tuğra bulunan bu yapı İstanbulluları ve şehrin ziyaretçilerini ağırlıyor.
Galataport İstanbul’un, yıl boyunca ev sahipliği yaptığı pek çok kültür sanat ve tasarım etkinliği ile, çevresindeki kültür sanat etkinliklerinde de %72’lik bir gelişme sağlanacağı öngörülüyor.
Galeriyi görmek için tıklayın