GÜLSİN ONAY

Sanat hayatımın ilk büyük konserini Atatürk Kültür Merkezi'nde verdim. 1973 yılında Şef Mircea Basarab yönetiminde İDSO ile Rachmaninoff'un 3. Konçertosunu 1500 kişiye çaldığım unutulmaz bir konserdi…

1969 yılında dünyanın 4. büyük sanat merkezi olarak hizmete açılan, ülkemizin yüz akı bu sanat mabedinde verdiğim konserlerin sayısını hatırlamıyorum ama her seferinde yaşadığım coşku, heyecan ve mutluluğu hiç unutmuyorum…

Türk klasik müziğinin gelişmesinde büyük bir rol oynamış, klasik müziğin başyapıtlarının yanı sıra Türk bestecilerinin eserlerinin de seslendirildiği AKM salonunda hocam Ahmet Adnan Saygun’un Kerem Operası’nı kendisiyle yan yana izlemiş olmak en anlamlı ve güzel anılarım arasında yer alır…

Adnan Saygun’un 1. Piyano Konçertosu’nu Atina Senfoni Orkestrası eşliğinde AKM’de seslendirmiş, Yunan müzisyenlerin büyük bestecimize duydukları hayranlığa ve sevgiye, hocamın bu başyapıtını coşkuyla çalmalarına tanık olmuştum.

Ulu Önderimiz Atatürk çağdaşlaşma yolunda gerçekleştirdiği Cumhuriyet Devrimleri kapsamında güzel sanatlara özel önem vermiş, açtığı çağdaş sanat kurumları ile ülkemizin modernleşmesine öncülük etmiştir. Çokseslilik devrimi ile gelişen müzik dünyamıza kazandırılan yeni sanat yuvaları arasında simgesel konumda olan Atatürk Kültür Merkezi'nin, klasik müziğin ülkemizde yaygınlaşmasındaki rolü ve sosyal yaşamımızdaki yeri tartışılmaz.

Topluma mal olmuş böylesi özel bir sanat kurumunun 13 yıl gibi uzun bir süre sanata sanatseverlere kapalı kalması, ülkemiz için ölçülmesi ve telafisi mümkün olmayan büyüklükte maddi manevi kayıptır.

Güzel mimarisi, akustiği ve tüm yenilikleriyle ülkemiz için dünya standartlarında çağdaş bir kazanım olacağı sevinciyle sabırsızlıkla beklediğimiz Atatürk Kültür Merkezi’nin yenilenen binası hayırlı ve uğurlu olsun. Atatürk Kültür Merkezi, adına layık kültürümüz, müziğimiz, konserlerimiz ilelebet yaşasın…