AHMET ÖZHAN
Atatürk Kültür Merkezi
İstanbul Kimliğinin Sembolü
AKM İstanbul’un kimliğinde bir semboldür. Çocukluğumun en güzel günlerinin geçtiği ve sanatsal anlamda başarılar kazanarak sahne tozunu yuttuğum ilk mekandır. Henüz küçük bir öğrenciyken bile gişe kuyruklarında bekleyerek İstanbul’da icra edilen en güzel konserlerin ve sanatsal etkinliklerin biletlerini öğrenci harçlığımla satın alarak izlemenin zevki hiçbir şeye değişilmezdi. Her hafta severek ve ilgiyle takip ettiğim sahnelere 15 yaşında genç bir sanatçı olarak ilk defa çıkmak ise sanat kariyerimde sınıf atlamak gibi bir şeydi. Her sanatçının ilk konseri önemlidir. İlk defa sahneye İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde çıkmış olmam ve bu konserin benim hayatımdaki başarılarımın ilk basamağı olması, kuşkusuz hayatımın en özel anlarından birini oluşturuyor. Daha sonra her yıl, AKM’nin değişik sahnelerinde yer almam, repertuarımı adeta bu salonda geliştirerek dünya sahnelerine atılmam benim sanatçılığımın tescil edilmesiydi. AKM benim gibi genç meslektaşlarım için bir okuldu.
Seyirci olarak gelinen konserlerde ülkemizin ve dünyanın önemli sanat olaylarının burada temsil edilmesi bizim için bir gururdu. Sadece gözünüz veya kulağınız ile değil ama gönlünüz ile doyduğunuz bir sıcak sevgi yuvasıydı. Bir sembol olarak AKM’nin bizim hayatımızdaki eksikliği asla doldurulamadı. Yıllar sonra yeniden açılacak olması sebebiyle heyecan duymaktayım. Aynı heyecanı yaşayarak kültür ve sanatımız ile oluşturduğumuz kimlik bilincimizin devamı niteliğindeki bu yuvayı özlemle beklemekteyiz.
Atatürk Kültür Merkezi’nin yeniden açılarak ülkemizin kültür ve sanat hayatına kazandırılacak olmasını çok büyük bir mutluluk ve sevinçle karşılıyorum. İstanbul, iki dünyanın birleştiği bir kültür başkentidir ve AKM ise bu kültürlere ev sahipliği yapacak en önemli kültür mabedi olacaktır.
Cihat Aşkın
16.7.2021, İstanbul